Derleyen: Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – İngiltere’de 1921 yılında dünyaya gelen Paddy Roy Bates, küçük yaşlardan itibaren hep asker olmanın hayalini kurdu. Zaman içinde hayaline kavuşan Bates, İngiltere Ordusu’ndan binbaşı rütbesiyle emekli olduktan sonra bir süre balıkçılıkla uğraştı. Ancak balıkçılık kariyeri kısa sürdü, sonrasında ise şaşırtıcı bir şekilde kaçak radyo yayınlarına başladı. Üstelik bu yayınlar Binbaşı Bates’in hayatındaki tek sıra dışı şey değildi. İkinci Dünya Savaşı’nda İngilizler tarafından savunma amaçlı Kuzey Denizi’ne inşa edilen platform ada zamanla bu işlevini kaybetmişti. Emekli binbaşının ise uluslararası sulardaki bu platformla ilgili bambaşka bir fikri vardı. Bates ve ailesinin kuracağı krallığının temelleri artık atılıyordu.
1967’DE KENDİNİ PRENS İLAN ETTİ
Sealand isminde ‘mikro ulus’ statüsünde bir devlet kurulmak üzereydi. Bates ve ailesi uluslararası kara sularında bulunduğu için yapay adanın devlet statüsüne çıkarılabileceğini biliyordu. Atılacak adım ise belliydi. Adanın bir prenslik olması 2 Eylül 1967’de Emekli Binbaşı Bates’in kendini ‘prens’ ilan etmesiyle resmiyete kavuştu. Hatta ada ilerleyen günlerde işgal sayılabilecek bir saldırıya dahi uğradı. Kraliyet Donanması, Bates’i adadan atmaya çalıştı. Ancak platformdan açılan uyarı ateşine maruz kalan askerlerin girişimi başarılı olmadı. ‘Sealand’ isimli yeni prenslik hiçbir devlet tarafından tanınmıyordu. Ancak Bates son derece kararlı ve kurallara uygun bir devlet kurduğu konusunda ısrar ediyordu. İlerleyen dönemde asırlardır devletlerin bağımsızlık sembolü olan para, milli marş ve bayrak da Sealand semalarında yerini aldı.
İngilizlerin deniz kaleleri İkinci Dünya Savaşı sırasında, Alman uçaklarını ve füzelerini düşürmek için tasarlanmış uçaksavar silahlarını barındıracak ve bakımını yapacak yeterli askeri güce sahipti. İngiltere’nin doğu kıyısında, İngiliz karasularının kenarında bulunan deniz kaleleri, beton ve çelik konstrüksiyondan inşa edilmişti. Kuzey Denizi’nde yer alan, Roughs Tower da onlardan biriydi. Kalenin Büyük Britanya’nın egemen toprakları içerisine yerleştirilmesine yönelik orijinal planın aksine kıyıdan yaklaşık 7 deniz mili uzaklıkta bulunan yapı, o zamanlar kabul gören kuralların dışındaydı. Yani uluslararası sularda sayılıyordu.
BİRLEŞİK KRALLIK’TAN AYRILAR
İngiliz bir savcı tüm tartışmalara rağmen, platformun İngiliz karasularının 10 kilometre açığında olması dolayısıyla Roy Bates’i haklı buldu. 1974’te de Bates işi bir anayasa çıkarmaya kadar vardırdı ve prensliğin egemenlik simgesi olarak bir bayrak, millî marş ve Amerikan doları ile eş değer bir para birimi olan Sealand Doları’nı çıkardı. Sealand’in 56 yıl önce başlayan bağımsız devlet olma hikâyesi, Birleşik Krallık’tan ayrı bir şekilde bugünlerde de hüküm sürüyor.
BAYRAK, MARŞ VE HATTA FUTBOL TAKIMI
Bayrak, para ve marş her ne kadar bağımsızlık sembolü olsa da ismini ve varlığını tüm dünyaya duyurmak isteyen Bates, bir futbol takımı kurmaya karar verdi. Çeşitli nedenlerle uluslararası siyasette tanınmayan ve bu nedenle FIFA üyesi olamayan ülke ancak özerk bölgeler arasında futbol maçlarının düzenlenmesi amacıyla kurulan NF-Board’a üye olan Sealand takımı, kader ortağı olduğu birçok takımla da milli maç yaptı. Sealand Prensliği ilerleyen önemde bir futbol takımından fazlasına imza attı. Prensliğin resmi internet sitesinde yer alan bir bilgiye göre dünya çapında başarılar da elde etmiş durumda.
“Erkeklerde Sealand ‘Seahawks’ ve kadınlarda Sealand ‘She-Hawks’ olmak üzere iki Amerikan Futbolu takımı tarafından gururla temsil ediliyoruz. Yaz aylarında, Sealand’den Birleşik Krallık’a kadar her yıl popülaritesi artan, meşakkatli bir açık deniz yardım amaçlı yüzme etkinliğine ev sahipliği yapıyoruz. Gerçek Sealand maceraperest ruhuyla, dağcılık ekibimiz şu ana kadar Sealand’in bayrağını Everest Dağı da dahil olmak üzere en yüksek 7 zirveden 4’ünün zirvesine taşıdı. Ayrıca körling, buz hokeyi, uzun mesafe koşu dallarında Sealand bayrağı altında yarışan takımlarımız var.”
‘YENİ ÜYELER ARIYORUZ’
Elektriğinin yüzde 99.9’u rüzgâr türbinleri ve güneş panellerinin birleşiminden oluşan yenilenebilir kaynaklardan sağlanan ve tatlı su kaynaklarının tamamı yağışlardan elde edilen dünyanın en çevreci ülkelerinden biri olan Sealand yeni üyeler arıyor. Prensliğin yaptığı açıklamada ise şu ifadeler yer alıyor:
“Sealand’de yaşamak beceriklilik ve macera duygusu gerektirir. Mahalle sakinleri doğaçlama konusunda uzmanlaştılar ve gündelik sorunlara yaratıcı çözümler buldular. İster sızdıran bir çatıyı onarmak isterse arızalı bir jeneratörü onarmak olsun, becerilerini geliştirdiler ve ‘yapabilirim’ tavrını geliştirdiler.”
‘ÖZEL’ BİR ŞART VAR!
Sealand yönetimi orada yaşamak isteyenlerin seçkin kişiler olmasına önem veriyor. Bu nedenle uzmanlık alanınızın olmasına ve prensliğe kayda değer bir katkıda bulunup bulunamayacağınıza önem veriyor. Özel bir yeteneğe sahip olduğunuzu ya da prensliğe katkı sağlayabileceğinizi düşünüyorsanız ‘lord’ ve ‘leydi’ olmak için istenen evrakları yollayabilirsiniz.